10 Aralık 2010 Cuma

Sanat - Sanat Yazıları
Öz sanat artık bir şeye yaramıyor deme; yaşamağa yarıyor, diyen Georges Duhamel şunları ekliyor : «İşte bir manzaranın ortasmdasm. Gözünün derinli­ğinde bir hayal var. Bu hayali kabul edişin, yorumlayışm kişiliğinin damgasını taşıdığı gibi, farkında olmadan yardımına çağırdığın bir çok başka kişilerin de damgasını taşıyor.                                                       


Kıtamızın ressamları o perspektiv denilen şeyi icat ettikleri gün, Asyai gö­rüşümüzü de uzun zaman için değiştirmiş, düzenlemiş oldular. Şunu da kabul etki empressionizm'in hüküm sürdüğü gündenberi, bu dünyanın renklerini yep­yeni bir tarzda anlıyor, kavrıyoruz.

Her şeyi ritim, ses, sayı ve ahenk olan bir evrende yaşıyorsun: insan ses­leri, büyük tabiat gürültüleri, cemiyetin sun'î uğultuları, seni titrek, karmakarı­şık bir ağla her yandan sarıyor ve sen durmadan bunu çözmek, ifade etmek zo­runda kalıyorsun. İyi ama, bu şeylerle uğraşmış olan büyük adamların tasiri al­tında kalarak bunu yapıyorsun. Öyle hareketler, öyle ahenkler, öyle ritimler var ki musikiciler sana onların sırrını açtıkları, cazibesini duyurabildikleri günden­beri onları anlıyorsun.


Her şey için böyledir bu. Çevrende yepyeni'bir şey bulursan, iki varlık ara­sında dikkate değer bir münasebet, iki fikir arasında tuhaf bir bağıntı farkedersen, bunu ancak şairin sanat vasıtalariyle belirtmeğe ve güzel bir şekilde ifade etmeğe muvaffak olabileceksin; kelimelerini ve hayallerini kendin icadetmez-sen, onları farkında olmadan Hugo'dan, Baudelaire'den, yahut da bütün insan­ların konuştuğu dili hazırlayan o bilinmeyen sanatçılardan alacaksın.

İnsan tek başına düşünmez. Onun için, geniş bir insanlık ağına düşmüş bir tutsak olmağı 'kabul et. Bu ağdan, yanılmadan, zararlı çıkmadan kendini kurta­ramazsın. Gönül rızasiyle, büyük insanların dostu ve yoldaşı ol.

0 yorum:

Yorum Gönder