9 Aralık 2010 Perşembe

KLASİK SANAT

klasik sanat

1.
klasik: bazı araştırmacılara göre her sanat anlayışı ya da üslubu üç aşamalı bir gelişim süreci gösterir. birinci aşamada üslup yeni yeni oluşmaktadır. bu dönem o üslübun arkaik çağıdır. ikinci dönem klasik olarak nitelendirilebilir. ilk dönemde henüz yeni oluşmakta olan anlayış ve öğeler bunda olgunluğa kavuşurlar. son dönem ise, güçlü baroklaşma eğilimleri gösterir. söz konusu üslup bir yandan karmaşıklaşmakta, diğer yandansa, hızla kökendeki ilkelerinden ve tutumundan uzaklaşmaktadır. örneğin, yunan sanatı’nın mö.500 ile 300 arasındaki dönemi ‘’klasik’’tir. bunun öncesi arkaik, mö. 300 ile 100 arasında süren helenistik dönem ise, sözcüğün geniş anlamıyla ‘’barok’’tur. benzer bir ayrım osmanlı mimarlığı için de yapılabilir. 1300-1500 arası kabaca arkaik, 1500-1700 arası klasik, 1700’den 1830’a dek süren dönem ise barok çağ olarak ayrılabilir. ikinci antik grek ve roma sanatıyla onları örnek alan tüm sanat anlayışlarını ve dönemleri niteler.

klasizm: sanatta klasik ilke ve örnekleri izleme anlayışı. her sanat ve üslubun bir klasik dönemi varolabileceğine göre, klasizm genelde her sanat ve üslup için söz konusu olabilir. bununla birlikte, klasizm sözcüğü çoğunlukla antikite’nin sanat anlayışını izleyerek onun temalarını kullanan eklektisist eğilimlere verilen genel bir ad haline gelmiştir. 18. yy ve sonrasının avrupa sanatı içinde, modern sanat öncesinde, genellikle klasizm eğilimleri ağır basmıştır.

klasik sanat

18.yüzyıl bir aydınlanma çağı’dır. rasyonalizm ve naturalizm gibi akımlar bu dönemde ön plana çıkmışlardır. insan beyni boş bir levhadır, önemli olan eğitimin buna yazdıklarıdır. insan, doğadan iyi olarak gelir, eğer bozulmuşsa bunun nedeni içinde yaşadığı kültür ve toplumdur. aydınlanma çağı eğitimi kısaca akılcı, realist, yararcı ve mesleksel yetiştirme esaslarına dayanmaktadır. 18. yüzyılın son çeyreği ile 19. yüzyılın ilk yarısında alman klasik ve idealistlerinde eğitim farklı şekilde görülür. kişi maddi doğa üzerinde egemenlik kurmalı ve otonom bir kişiliğe erişmelidir.

    kant’a göre bireysel eğitimin amaçları disiplinleştirme, uygarlaştırma, kültürleştirme ve ahlakileştirmedir. 18. yüzyılın ikinci yarısı ile 19. yüzyıl, sanayi çağı’dır. bu çağdaki eğitim akımları batı’daki sanayi devriminin yarattığı toplumsal yapı ve onun sorunlarıyla paralellik gösterir.

    1840’lı yıllarda ve özellikle buhar gücünün iş ortamında kullanılmasıyla başlayan sanayi devrimi yeni bir toplumsal hayat biçimini de beraberinde getirmiştir. buhar gücü ile çalışan lokomotifler ve gemiler, üretilen ürünlerin yeni dünyalara ulaştırılmasını sağlamıştır. işçi sınıfının doğuşu, hızlı kentleşme ve makineleşmenin yer aldığı ve sanayi toplumu olarak adlandırılan bu dönemde, insanlığın ilgisi sanayi ve makinelere yönelmiştir.

kaynak: metin sözen, uğur tanyeli – sanat kavram ve terimleri sözlüğü

0 yorum:

Yorum Gönder